22 Eylül 2011 Perşembe

manisa maçındaydım-1

1- dün öğle arası şirketten çıkıp, maraton Fenerium da 1 saat sıra bekledim.yeni biletler beklendiği için sıra zerre ilerlemedi. neyseki arkadaşım maraton alt D blok bileti ayarladığını haber verdi ve ben tekrardan şirkete dönebildim.

2- sırada geseli bir teyze vardı. Alex i izlemeye geliyorum ben, çok heyecanlıyım diyor. dedim geseden bir futbolcu biliyo musun? yoo bilmiyorum, hiç de izlemedim maçını dedi. ama alex başkaymış :)

3- akşam metrobüsle giderken kadının biri, stada gitmek için hangi durakta inicem diye sordu. ilk defa geliyormuş. eşi de hiç gelmezmiş ki maçlara. oğlumu ilk defa ben maça götürücem ne garip değil mi dedi. oysa oğlum çok fanatik. stadın orda buluşcaz, ben işten çıktım, o da kız kardeşini alıp okuldan gelecek dedi. öpiim teyze elini dedim.

4- arkadaşlarla buluşmak için maraton feneriumun önüne geçtim. yani geçmeye çalıştım. yıllardır o stada geliyorum, hiç böyle bir şey görmedim ben. inanılmaz bir kalabalık..bedava ayakkabı dağıtılıyor dense bu kadar insan gelmez sanırım. bir de eşleri, sevgilileri var onları getiren. çıkışta burda buluşuruz diyorlar. acaba buluşabildiler mi çok merak ediyorum :)

5- maraton alt girişi 31 no.lu kapıdan. sözde yani.. biletsiz seyirciler için kale arkaları açılmış olmasına rağmen, görevlilerin işgüzarlığı sebebiyle maraton alt biletsiz kadınlar dolmuştu. ve kapasite doldu diyerek bizi içeri almadılar. oradaki izdihamı mümkün değil anlatamam, yaşamak gerek..sivasta kapıları kırıp içeri girmiş olmamıza rağmen, sivasta bile böyle bir manzara görmedim ben. sivasta stada girişimiz daha kolay olmuştu o derece.

6- tabi kadın olur da kavgası eksik olur mu? :) bu bölümü yazmıyayım, ben de kalsın :) ama polisler için çok zor bi gece oldugu kesin :)

7- en sevdiğim şey olan omuz omuzayı kaçırdıktan sonra polis efendiler lütfedip kapıları açtılar ve içeri girebildik. içeri girdik ama tribüne geçemedik tabiki. tıka basa dolu. en azından maraton üste geçelim dedik. ama geçişi de kapatmışlar. görevli maraton üste çıkmamıza izin vermedi. ilk yarıyı maalesef koridorda tv den izlemek zorunda kaldık. devre arasında maraton alt D bloka geçebildik. ( nasıl oldugunu anlamış değilim hala :) )

8- sanırım en iyi tribün maraton alt ın ön bölümleriydi. keyifli tezahüratlar oldu. ama 4-5 tane tezahüratla maçlar gitmez. daha çok çalışmak lazım kızlar lütfen yani :) gruplardan kız arkadaşlar sete geçmişler saolsunlar. kabul edelim fıtrat olarak sesimiz gür değil. ve bir grubu yönlendirmek o kadar da kolay değil.

9- alexin eşi önünde 50 bin kadının i love you alex demesi; alex için onur verici mi, daianne için kıskandırıcı mı bilemiyorum. tek bildiğim i love you alex :)

10- pankartlar, davullar, şarkılar herşey çok güzeldi. tff nin amacı elbette bu değildi. şu an birbirlerini suçladıklarına eminim. çünkü bırakın yurt içini, yurtdışı haberler bile hala bu olaydan bahsediyor.

11- alexin ve aykutun maç sonu açıklamalarının üstüne diyecek yok..o yüzden maçtan bahsetmeyeceğim.

12- dönüşteki metrobüs kuyrugu inanılmazdı.

13- bir lafım da erkeklere, babalara, amcalara, dedelere.. lütfen 30 tl verip bu çocukları, eşlerinizi, sevgililerinizi senede en az 1 kere bu stada getirin. görsünler, sevinsinler, gözler, dolsun.. dün kimse maçın sonucunu umursamadı. çünkü sonuçtan daha önemli şeyler vardı dün gece statta.

14- keşke bu biletleri sembolik bir rakamla satsaydınız tff. ne bileyim 1 tl ya 3 tl falan. girişte ve bilet kuyrugunda yaşanan izdiham yaşanmazdı. çünkü bu ülke maalesef sadece parayla terbiye oluyor.

15- bu arada maraton alt sen nasıl güzel bir tribünsün öyle :)

16- herşey iyi, güzel, hoştu ama tribünler erkeklerle güzel :)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder